Kritik Altyapıların Siber Güvenliği

Ağ Güvenliği
 Kritik Altyapıların Siber Güvenliği

Kritik altyapıların siber güvenliği, bir ülkenin ekonomik, sosyal ve ulusal güvenliği için hayati öneme sahip sistemler ve tesislerdir. Enerji şebekeleri, su ve gıda arzı, ulaşım sistemleri, telekomünikasyon ağları, sağlık hizmetleri ve finansal sistemler gibi kritik altyapılar, modern toplumların kesintisiz işleyişi için zorunlu olan temel hizmetleri sağlar.

Kritik Altyapılara Yönelik Siber Tehditler

Dijitalleşme ve teknolojik entegrasyon süreçleri ile birlikte siber tehditlerin hedefi haline gelmiştir. Kritik altyapılarda yaşanabilecek siber saldırılar, toplumun temel işlevlerini ciddi biçimde sekteye uğratabilir ve büyük ölçekli ekonomik zararlara, kamu güvenliğinin tehlikeye girmesine ve hatta insan hayatının risk altına girmesine yol açabilir.

  1. Devlet Destekli Siber Saldırılar:

Devlet destekli siber saldırılar, kritik altyapılara yönelik en büyük tehditlerden biridir. Bu tür saldırılar, siyasi, ekonomik veya askeri hedeflere ulaşmak amacıyla devletler veya onların desteklediği gruplar tarafından gerçekleştirilir. Örneğin, enerji santralleri veya su arıtma tesislerine yönelik bir siber saldırı, büyük çaplı kesintilere ve felaketlere neden olabilir.

  1. Gelişmiş Kalıcı Tehditler (APT):

APT saldırıları, uzun vadeli ve hedef odaklı siber saldırılar olarak bilinir. Saldırganlar, genellikle bir sisteme gizlice sızar ve fark edilmeden uzun bir süre boyunca veri toplar, kritik altyapıya zarar verir ya da gizli bilgileri çalar. Kritik altyapılar, bu tür saldırılara karşı savunmasız olabilir, çünkü genellikle karmaşık ağ yapılarına sahiptir ve saldırganlar bu karmaşıklıktan yararlanabilir.

  1. Endüstriyel Kontrol Sistemleri (ICS) ve SCADA Saldırıları:

Kritik altyapıların çoğu, endüstriyel kontrol sistemleri (ICS) ve SCADA (Supervisory Control and Data Acquisition) sistemleri tarafından yönetilir. Bu sistemler, enerji üretiminden su yönetimine kadar birçok kritik süreçte kullanılır.

  1. Ransomware (Fidye Yazılımı):

Ransomware saldırıları, kritik altyapılara yönelik son yıllarda artan bir tehdit olarak öne çıkmıştır. Bu tür saldırılar, bir sistemin veya verilerin kilitlenmesi ve çözülmesi için fidye talep edilmesi üzerine kuruludur.

Kritik Altyapıların Siber Güvenliği İçin Stratejiler

Kritik altyapıların siber güvenliği, bir ülkenin enerji, sağlık, finans, ulaşım gibi temel hizmetlerini sürdürebilir kılmak için hayati önem taşır. Bu altyapılar, genellikle büyük ölçekte ve birbirine bağlı olduğu için, bir saldırı tüm sistemi etkileyebilir. Kritik altyapıların korunması için stratejiler şunları içerir:

  1. Ağ Segmentasyonu ve İzolasyon:

   Kritik altyapılar genellikle çok sayıda cihaz ve sistemin birbirine bağlı olduğu büyük ve karmaşık ağlar üzerine kuruludur. Bu ağların güvenliğini artırmak için ağ segmentasyonu ve izolasyon stratejileri uygulanmalıdır. Ağ segmentasyonu, farklı sistemlerin ve cihazların ayrı ağlarda çalışmasını sağlayarak, bir saldırı durumunda tüm sistemin etkilenmesini önlemeye yardımcı olur. İzolasyon ise, kritik sistemlerin internetten izole edilmesi veya sadece belirli güvenli kanallar aracılığıyla erişim sağlanması anlamına gelir.

  1. Sürekli İzleme ve Anomali Tespiti:

   Kritik altyapılarda siber güvenliği sağlamak için sürekli izleme ve anomali tespiti sistemleri kurulmalıdır. Bu sistemler, ağ trafiğindeki olağandışı faaliyetleri tespit ederek erken uyarı mekanizmalarını devreye sokar. Anomali tespiti, bir saldırganın sisteme sızmasını veya zararlı yazılımların yayılmasını engellemek için önemli bir adımdır. Kritik altyapılar, genellikle 24/7 operasyonel gereksinimlere sahip olduğundan, her türlü sapma hızlı bir şekilde tespit edilmeli ve müdahale edilmelidir.

  1. Güvenlik Yaması Yönetimi:

   Kritik altyapılarda kullanılan yazılım ve donanımların güvenlik açıklarını kapatmak için düzenli olarak güncellenmesi gerekir. Ancak, birçok kritik altyapı sisteminde bu güncellemeler ihmal edilmekte ya da operasyonel aksamalardan kaçınmak için ertelenmektedir. Bu durum, siber saldırganların bilinen güvenlik açıklarından yararlanmasını kolaylaştırır. Güvenlik yaması yönetimi, kritik altyapılarda düzenli bir prosedür haline getirilmelidir.

  1. Tehdit İstihbaratı ve Bilgi Paylaşımı:

   Siber güvenlik tehditleri dinamik ve sürekli değişen bir doğaya sahiptir. Kritik altyapıların korunmasında tehdit istihbaratı ve bilgi paylaşımı büyük bir öneme sahiptir. Ulusal ve uluslararası düzeyde tehdit istihbaratının paylaşılması, potansiyel tehditlere karşı daha hızlı ve etkili bir yanıt verilmesini sağlar. Bu bağlamda, kritik altyapı operatörleri, devlet kurumları ve güvenlik şirketleri arasında iş birliği kurulmalıdır.

  1. Acil Durum Müdahale ve İş Sürekliliği Planları:

   Kritik altyapılar için etkin bir acil durum müdahale planı ve iş sürekliliği stratejisi oluşturulmalıdır. Bu planlar, siber saldırı veya sistem arızası durumunda hizmetlerin en kısa sürede nasıl yeniden sağlanacağını detaylandırmalıdır. Ayrıca, iş sürekliliği planları, kritik hizmetlerin kesintiye uğraması durumunda alternatif çözüm yollarını ve öncelikli eylemleri içerir. Bu planların düzenli olarak test edilmesi ve güncellenmesi gereklidir.

Ulusal ve Uluslararası Yönetmelikler

Kritik altyapıların korunması, ulusal güvenlik açısından stratejik bir öneme sahip olduğu için birçok ülke, bu alanda özel yönetmelikler ve stratejiler geliştirmiştir.

  1. ABD’deki NIST Siber Güvenlik Çerçevesi:

ABD, kritik altyapıların siber güvenliğini sağlamak amacıyla NIST (National Institute of Standards and Technology) tarafından geliştirilen bir siber güvenlik çerçevesini uygulamaktadır. Bu çerçeve, risk yönetimi ve tehditlerin tespiti, yanıt verilmesi ve iyileştirilmesi için bir kılavuz niteliğindedir. NIST çerçevesi, hem kamu hem de özel sektörün siber güvenlik politikalarını güçlendirmek amacıyla kullanılır.

  1. Avrupa Birliği NIS Direktifi:

Avrupa Birliği, kritik altyapıların korunması için NIS (Network and Information Systems) Direktifi’ni oluşturmuştur. Bu direktif, üye devletler arasında bilgi paylaşımını teşvik etmekte ve kritik altyapılara yönelik siber tehditlere karşı ortak önlemler alınmasını sağlamaktadır. NIS Direktifi, enerji, ulaşım, sağlık ve finans gibi sektörlerde faaliyet gösteren kuruluşlar için zorunlu güvenlik gereksinimlerini belirler.

  1. Türkiye’de Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi:

Türkiye, kritik altyapıların korunması amacıyla 2020-2023 yıllarını kapsayan Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi ve Eylem Planı’nı uygulamaktadır. Bu strateji, enerji, ulaştırma, haberleşme ve sağlık gibi kritik sektörlerde siber güvenlik kapasitesini artırmayı hedefler. Ayrıca, devlet ve özel sektör arasında iş birliği geliştirilmesi ve yerli teknolojilerin kullanımı teşvik edilmektedir.

Kritik altyapıların siber güvenliği, modern toplumların işleyişi açısından hayati bir öneme sahiptir. Bu altyapılara yönelik siber saldırılar, büyük çaplı sosyal ve ekonomik krizlere neden olabilir.

Hazırlayan-Yazan: Pelin KASACI

Tags :
bulut hizmetleri,bulut hizmetleri güvenliği,cyber,siber,siberguvenlik
Share This :

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Diğer Yazılar

Kategoriler

Bize Soru Sorun

Soru ve görüşleriniz için bizimle iletişime geçebilirsiniz.