DDoS Saldırısı

Ağ Güvenliği
DDos saldırısı

DDoS saldırısı, yani “Dağıtılmış Hizmet Reddi (DDoS) saldırısı”, bir hedefin normal trafiğini kesintiye uğratmak amacıyla birden fazla makinenin birlikte çalışarak tek bir hedefe saldırdığı bir saldırı türüdür. Bu saldırı, hedeflenen sunucu, hizmet veya ağın çevresindeki altyapıyı internet trafiğiyle aşırı yükleyerek hedefin işleyişini bozmayı amaçlar. DDoS saldırıları, hedefe gönderilen istek sayısını katbekat artırarak saldırı gücünü önemli ölçüde artırır. Ayrıca, saldırının gerçek kaynağının tespit edilmesini zorlaştırarak iz sürmeyi zorlaştırır. DDoS saldırıları, çevrimiçi işletmeler veya herhangi bir tür organizasyon için yıkıcı olabilir. Bu nedenle, bu saldırıların nasıl çalıştığını anlamak ve hızlı bir şekilde nasıl önlem alınacağını bilmek kritik öneme sahiptir.

DDoS Saldırısının Yaygın Motivasyonları

Dağıtılmış Hizmet Reddi (DDoS) saldırıları, yalnızca rastgele gerçekleştirilmiş eylemler değildir. Failler, bu taktiği bir rahatsızlık yaratmaktan stratejik bir araca dönüştüren çeşitli motivasyonlarla hareket ederler. Bu motivasyonları anlamak, etkili savunma için hayati önem taşır.

  • İdeolojik ve Sosyal Sebepler
  • Kötü Niyetli Rekabet
  • Finansal Kazanç
  • Kişisel Kin ve İntikam

DDoS Saldırıları Nasıl Çalışır?

Dağıtılmış Hizmet Reddi (DDoS) saldırıları, çevrimiçi operasyonlar için ciddi bir tehdit oluşturarak kritik altyapıları kesintiye uğratır ve büyük finansal kayıplara yol açar. Bu saldırıların karmaşık işleyişini anlamak hem organizasyonlar hem de bireyler için çevrimiçi varlıklarını korumak adına son derece önemlidir.

  1. Koordine Edilmiş Bir Sel: Geleneksel hizmet reddi saldırılarının tek bir kaynaktan gelmesiyle karşılaştırıldığında, DDoS saldırıları daha koordine ve yoğun bir bombardıman gerçekleştirir. Saldırganlar, “botnet” olarak bilinen, ele geçirilmiş cihazlardan oluşan dağıtılmış bir ağı kullanır. Bu “ordu” milyonlarca kişisel bilgisayarı, akıllı telefonu ve hatta Nesnelerin İnterneti (IoT) cihazlarını kapsayabilir; bu cihazlar, saldırının aracıları haline gelir.
  2. Güvenlik Açıklarının Kullanımı: Saldırganlar, bu cihazları ele geçirmek için zararlı yazılımlar veya yamalanmamış yazılım açıklarından yararlanır. Bir kez ele geçirildikten sonra, bu cihazlar saldırganın kontrolü altına girer ve kaynakları kötü niyetli bir hedefe yönlendirilir.
  3. Bozucu Gücün Demokratikleşmesi: Botnet’lerin erişilebilirliği, endişe verici bir eğilim haline gelmiştir. Kötü niyetli aktörler, bu botnet’leri “kiralık saldırı” hizmetleri aracılığıyla kullanıma sunabilirler. Bu durum, potansiyel saldırganlar için teknik engelleri düşürür, saldırıların etkisini artırır ve DDoS saldırılarının tehlike düzeyini yükseltir. Bu, gelişen tehdit ortamına karşı güçlü güvenlik önlemlerinin uygulanmasını gerektirir.
  4. İstemsiz Katılımcılar: Bir botnet’ teki ele geçirilmiş cihazların, saldırının istemsiz katılımcıları olduğunu unutmamak önemlidir. Bu cihazlar saldırıya aktif olarak katılmaz, ancak saldırganlar tarafından manipüle edilerek dijital saldırıyı gerçekleştirmek için kullanılırlar.
  5. Hedeflerin Değişimi: Geleneksel DDoS saldırıları bireysel sunuculara odaklanmışken, günümüzde bu saldırılar sıklıkla ağ altyapısını hedef alır. Saldırganlar, ağ bant genişliğini doyurmak için yönlendiriciler ve anahtarlar gibi kritik bileşenleri stratejik olarak hedef alır. Bu durum, bağlantıyı kesintiye uğratır ve hedeflenen kaynaklara erişimi engeller, önemli ölçüde kesinti süresine ve finansal kayıplara yol açar.

DDoS saldırılarının karmaşık yapısını derinlemesine inceleyerek ve evrilen doğasını tanıyarak, organizasyonlar ve bireyler, riskleri azaltmak ve çevrimiçi dayanıklılıklarını güçlendirmek için gerekli bilgiye sahip olabilirler.

DDoS Saldırılarının Etkileri

Dağıtılmış Hizmet Reddi (DDoS) saldırıları, dijital dünyada büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Bu saldırılar, çevrimiçi hizmetleri, birden fazla kaynaktan gelen aşırı trafikle bunaltarak kullanılamaz hale getirmeyi amaçlar. Bu saldırıların etkileri çok yönlüdür; anlık teknik sonuçların ötesine geçerek, geniş ekonomik ve sosyal yansımaları da beraberinde getirir.

  • Teknik Sonuçlar: Teknik düzeyde, DDoS saldırıları çevrimiçi hizmetlerde ciddi kesintilere neden olabilir. Kritik hizmetlerin erişilemez hale gelmesi, üretkenlik kaybı ve büyük onarım maliyetleri gibi sonuçlar doğurabilir.
  • Ekonomik Yansımalar: DDoS saldırılarının ekonomik etkisi oldukça büyük olabilir. Bu saldırılar, organizasyonlara onarım maliyetleri, kaybedilen gelirler, verimlilik kaybı, pazar payı kaybı ve marka itibarının zarar görmesi gibi çeşitli maliyetlere neden olabilir.
  • Sosyal Etkiler: DDoS saldırılarının sosyal etkileri geniş kapsamlı olabilir. Çevrimiçi hizmetlere olan güveni zedeleyebilir ve kullanıcı davranışlarında değişikliklere yol açabilir.

DDoS Saldırılarına İlişkin Dikkat Çeken Örnekler

Aşağıdaki vakalar, DDoS saldırılarının olası ölçeğini ve etkisini vurgulayarak, etkili azaltma stratejilerinin önemini ve gelişen tehditlere karşı sürekli olarak tetikte olmanın gerekliliğini ortaya koymaktadır:

  • LCK Bahar 2024 Saldırısı (Şubat 2024): LCK Bahar 2024 sezonunda gerçekleşen maçlar, DDoS saldırılarından kaynaklanan sürekli ping sorunları nedeniyle kesintiye uğradı. Bu kesintiler hem çevrimiçi hem de sahadaki oyuncular ve hayranlar üzerinde olumsuz bir etki yarattı.
  • Overwatch 2 Saldırısı (Şubat 2024): Popüler çevrimiçi çok oyunculu oyun Overwatch 2, büyük bir DDoS saldırısına maruz kaldı. Bu saldırı, oyuncuların oyun deneyimini bozdu ve geniş çapta hayal kırıklığına neden oldu.
  • AWS Saldırısı (Şubat 2020): Amazon Web Services (AWS), saniyede 2.3 terabit (Tbps) hızında gelen trafiği gördüğü büyük bir DDoS saldırısını engelledi. Saldırıyı gerçekleştirenler, ele geçirilmiş Bağlantısız Hafif Dizin Erişim Protokolü (CLDAP) web sunucularını kullandı.
  • GitHub Saldırısı (Şubat 2018): Bu saldırı, saniyede 126,9 milyon paket gönderme hızına ulaşarak 1,3 Tbps büyüklüğüne ulaştı. GitHub saldırısı, botnet kullanılmayan bir memcached DDoS saldırısıydı. Saldırganlar, popüler bir veritabanı ön bellekleme sistemi olan memcached’in amplifikasyon etkisini kullanarak, saldırılarını yaklaşık 50.000 kat artırabildiler.
  • Google Saldırısı (Eylül 2017): Bu saldırı, şimdiye kadar kaydedilen en büyük DDoS saldırısı olarak kabul edilir ve 2,54 Tbps büyüklüğüne ulaştı. Saldırganlar, 180.000 web sunucusuna sahte paketler göndererek, Google’a karşı bir dizi DDoS saldırısı düzenlediler.
  • Dyn Saldırısı (Ekim 2016): Bu büyük DDoS saldırısı, büyük bir DNS sağlayıcısı olan Dyn’i hedef aldı. Saldırı, Airbnb, Netflix, PayPal, Visa, Amazon, The New York Times, Reddit ve GitHub gibi birçok büyük sitenin kesintiye uğramasına neden oldu. Bu saldırı, Mirai adlı bir zararlı yazılım kullanılarak gerçekleştirildi; bu yazılım, güvenliği ihlal edilmiş Nesnelerin İnterneti (IoT) cihazlarından bir botnet oluşturur.

DDoS Saldırıları Hakkındaki Verileri ve İstatistikleri

2024 Global Tehdit Analizi Raporu’na göre, DDoS saldırıları evrim geçiriyor ve saldırganlar, büyüyen önleme tekniklerine karşı stratejilerini uyarlıyorlar. 2023 yılında, müşteri başına düşen DDoS saldırı sayısı, 2022’ye göre %94 oranında arttı ve bu, önceki yılın %99’luk artışını takip etti. 2021’in ilk çeyreğinden bu yana, müşteri başına düşen saldırı sayısı ayda ortalama 106 saldırı veya günde 3.48 saldırı olarak trend göstermekte. 2023’ün ilk çeyreğinde, tipik bir Radware müşterisi günde ortalama 49 saldırıya karşı koymak zorunda kaldı.

Hazırlayan-Yazan: Şerafettin KEKEÇ

Tags :
bulut hizmetleri güvenliği,siberguvenlik,yapay zeka ve siber
Share This :

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Diğer Yazılar

Kategoriler

Bize Soru Sorun

Soru ve görüşleriniz için bizimle iletişime geçebilirsiniz.